Gökdelen izle

Hikâye, sakinlerinin tüm ihtiyaçlarını dışarı çıkmadan karşılayabilecekleri bir sisteme sahip, upuzun gökdelenlerden oluşan bir siteyle başlıyor. Bu devasa site, dışarıdan bakıldığında güvenli, sıcak, zengin ve huzurlu bir izlenim veriyor. Gazete ve televizyon reklamlarındaki lüks siteler gibi gösterişli ve çekici görünüyor.

Ancak Ballard'ın anlattığı dünya, bu görüntünün altında yatan gerçeklerle korkutucu bir şekilde tezat oluşturuyor. Gökdelen sakinlerinin kalplerine yayılan küçük nefret tohumları, "üst, orta ve alt kattakiler" arasında giderek vahşileşen bir şiddet savaşına dönüşüyor. Bu savaş, modernizm masallarına benzer şekilde sonu iyi bitmeyen bir distopya hikâyesi olarak karşımıza çıkıyor.

Dünyada hâkim olan tüketim kültürü, erk, yetki ve sahip olma arayışıyla birleştiğinde, insanların kırgınlıklarını ve kızgınlıklarını artırarak patlamalara neden oluyor. Ballard, bu distopik dünyayı içten ve gerçekçi bir şekilde anlatarak, modern hayatın getirdiği tehlikeleri ve insan doğasının karanlık yanlarını gözler önüne seriyor.